O R H A N   R O D O P L U

Vena Kava Filtreleri

  • Ana Sayfa
  • Toplardamar Hastalıkları
  • Vena Kava Filtreleri

Vena Kava Filtreleri

Vena Kava Filtreleri, akciğere pıhtı atmasını engelleyen şemsiye şeklinde metal cihazlardır. Genellikle bacaklarda pıhtı olup kanı sulandıran ilaçlar kullanılamadığında veya başarısız olduğunda vücudun en büyük toplardamarı olan vena kava içine filtre yerleştirilir. İnferior vena cava (İVK) fitre uygulamaları için endikasyonların birçoğu sezgiseldir ve genellikle derin ven trombozunda (DVT), antikoagülasyon için kontraendikasyon varlığında veya DVT nedeniyle uygulanan antikoagülasyon sırasında oluşan hemorajilerde kullanılır.

Vena Kava Filtreleri, antikoagülan tedaviye kontrendikasyonu olan hastalarda, tekrarlayan pulmoner emboli riski taşıyan hastalarda veya yüksek riskli olgularda kullanılır. Derin ven trombozu (DVT) ve akciğer embolisinin (AE) birlikte görüldüğü venöz tromboembolinin (VTE) standard tedavisi antikoagulan tedavidir. Ancak antikoagülan tedavi uygulanamayan olgularda akciğer embolisini önlemek ve mortalite oranlarını azaltmak amacıyla vena kava filtreleri gündeme gelmektedir.


Vena Kava Filtreleri Nedir?

Vena Kava Filtreleri, akciğere pıhtı atmasını engelleyen şemsiye şeklinde metal cihazlardır. Genellikle bacaklarda pıhtı olup kanı sulandıran ilaçlar kullanılamadığında, başarısız olduğunda veya kesilmek zorunda kalındığında vücudun en büyük toplardamarı olan vena kava toplardamarı içine filtre yerleştirilir. İşlem güvenilir olup, akciğere pıhtı atma riskini önemli oranda azaltır. Bacaklarda veya karın içinde oluşan pıhtı bulunduğu damarın içinden kopup yukarıya kalbe ve oradan da akciğer damarlarına gidip, bu damarları tıkayarak akciğer enfarktüsüne ve ileri durumlarda akciğer ve kalp yetmezliği yoluyla ölüme neden olabilir. İşte bu pıhtının seyahat ettiği yolun ortasına, örneğin vena kava olarak isimlendirilen ana damar içine bir filtre yerleştirilir, böylece pıhtı akciğere ulaşmadan yakalanabilir.


Vena Kava Filtreleri Nasıl Çalışır?

Vena Kava Filtreleri, antikoagülan tedaviye kontrendikasyonu olan hastalarda, tekrarlayan pulmoner emboli riski taşıyan hastalarda veya yüksek riskli olgularda kullanılır. Derin ven trombozu (DVT) ve akciğer embolisinin (AE) birlikte görüldüğü venöz tromboembolinin (VTE) standard tedavisi antikoagulan tedavidir. Ancak antikoagülan tedavi uygulanamayan olgularda akciğer embolisini önlemek ve mortalite oranlarını azaltmak amacıyla vena kava filtreleri gündeme gelmektedir.


Vena Kava Filtresi Hangi Durumlarda Kullanılır?

Günümüzde Kuzey Amerika ve Avrupa’da 10’dan fazla kalıcı ve opsiyonel olarak geri alınabilen vena kava filtresi kullanılmaktadır. İnferior vena cava (İVK) filtre uygulamalarının endikasyonları genellikle sezgiseldir ve derin ven trombozunda (DVT) antikoagülasyon için kontraendikasyon varlığında veya DVT nedeniyle uygulanan antikoagülasyon sırasında oluşan hemorajilerde tercih edilir.

Ayrıca, uygun populasyonda primer venöz tromboemboli (VTE) profilaksisi amacıyla İVK filtresi kullanımını genişletmek için birçok çalışma yapılmaktadır. Kalıcı İVK filtreleri detaylı olarak araştırılmış ve üstün performans gösterdikleri ortaya konmuştur. Öte yandan, opsiyonel geçici İVK filtreleri, kısa süreli VTE riski ve antikoagülan tedavi için kontrendikasyonu bulunan hastalarda cazip bir seçenektir. Ancak bu geçici filtrelerin uzun dönem ve kalıcı kullanım performansları hakkında yeterli bilgi yoktur. Geçici filtrelerin sadece %50’si tekrar çıkarılabilmektedir. Hangi hastaya hangi filtre tipinin uygulanabileceği konusunda daha fazla prospektif ve randomize çalışmaya ihtiyaç var.


Vena Kava Filtreleri ve Komplikasyonları

Vena Kava Filtreleri, venöz tromboemboli hastalarında pulmoner emboli riskini önlemek amacıyla kullanılan şemsiye şeklinde metal cihazlardır. Bu filtreler, vücudun en büyük toplardamarı olan vena kava içine yerleştirilir ve akciğere pıhtı atmasını engelleyerek %98 başarı sağlar. Ancak her tıbbi müdahalede olduğu gibi, vena kava filtreleri de bazı komplikasyonlara yol açabilir. İşte bu komplikasyonlar:

Kanama: Girişim yapılan yerde kanama riski vardır.

Anesteziye Bağlı Yan Etkiler: İşlem sırasında kullanılan anesteziye bağlı komplikasyonlar olabilir.

Felç: Nadir görülse de felç riski bulunmaktadır.

Akciğer Embolisi: Filtrenin yanlış yerleştirilmesi veya taşınması sonucu akciğer embolisi riski olabilir.

Ölüm: Çok düşük bir olasılıkla bile olsa, her tıbbi müdahalede ölüm riski bulunur


Vena Kava Filtresi Çıkartılması

Vena Kava Filtresi çıkartılması işlemi genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Kasıktan veya boyundan toplardamar içine girilerek röntgen kılavuzluğunda filtreyi taşıyan kateter vena kava inferior (ana toplardamar) içine ilerletilir. Önce vena kava görüntülenir ve filtre açılır. Daha sonra bütün kateterler çekilir. İşlem sonrası giriş yerine kısa bir süre baskı uygulanır ve pansuman yapılır. Filtrenin daha sonraki zaman diliminde sorun yaratabilme riskinden ötürü kısa sürede çıkartılması tercih edilir.


Vena Kava Filtreleri Ve Venöz Tromboemboli

Venöz tromboembolizm (VTE), hastaneye başvuran olguların 1000 tanesinden 2 ya da 3 olguda görülen bir durumdur. Bu, derin ven trombozu (DVT) ve/veya pulmoner emboli (PE) olarak ciddi klinik bulgularla prezente olabilir. Antikoagülan tedavi, VTE’nin tedavisi ve önlenmesinde ilk tercih edilen yöntemdir. Ancak bazı hastalarda antikoagülan tedavi uygulanamaz veya başarısız olur. Bu durumda, vena kava filtreleri devreye girer. Vena kava filtreleri, sistemik antikoagülan tedaviye kontrendikasyonu olan veya antikoagülasyona rağmen tekrarlayan PE riski taşıyan hastalarda kullanılır. Bu filtreler, akciğer embolisini önlemek ve mortalite oranlarını azaltmak amacıyla gündeme gelmektedir.

Vena kava filtreleri, venöz tromboemboli hastalarında pulmoner embolinin önlenmesi amacıyla 1980’li yıllardan bu yana kullanılmaktadır. Geleneksel olarak, vena kava filtreleri, sistemik antikoagülan tedavinin kontrendike olduğu veya antikoagülasyona rağmen pulmoner emboli gelişen hasta grubunda tercih edilir. Bilimsel kanıtlar yetersiz olsa da, implantasyon işleminin kolaylaşması ve yeni geliştirilen geri alınabilirlik özelliği sayesinde filtre endikasyonları genişletilmeye çalışılmaktadır. Geri alınabilir opsiyonel filtreler, sistemik antikoagülan tedavi adayı olmayan veya geçici filtre endikasyonu bulunan hastalarda önemli bir tedavi alternatifidir. Kalıcı filtrelerde olduğu gibi geçici filtreler için de yeterli düzeyde bilimsel veri oluşturmak ve endikasyonları belirlemek üzere klinik çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.


Vena Kava Filtreleri Ve Antikoagülan Tedavi

Vena Kava Filtreleri, antikoagülan tedaviye kontrendikasyonu olan hastalarda, tekrarlayan pulmoner emboli riski taşıyan hastalarda veya yüksek riskli olgularda kullanılır. Derin ven trombozu (DVT) ve akciğer embolisinin (AE) birlikte görüldüğü venöz tromboembolinin (VTE) standard tedavisi antikoagulan tedavidir. Ancak antikoagülan tedavi uygulanamayan olgularda akciğer embolisini önlemek ve mortalite oranlarını azaltmak amacıyla vena kava filtreleri gündeme gelmektedir.


Vena Kava İnferior ve Filtre Kullanımı

Günümüzde Kuzey Amerika ve Avrupa’da 10’dan fazla kalıcı ve opsiyonel olarak geri alınabilen vena kava filtresi kullanılmaktadır. İnferior vena cava (İVK) filtre uygulamalarının endikasyonları genellikle sezgiseldir ve derin ven trombozunda (DVT) antikoagülasyon için kontraendikasyon varlığında veya DVT nedeniyle uygulanan antikoagülasyon sırasında oluşan hemorajilerde tercih edilir. Uygun populasyonda primer venöz tromboemboli (VTE) profilaksisi amacıyla İVK filtresi kullanımını genişletmek için birçok çalışma yapılmaktadır.

Birçok kalıcı İVK filtresi detaylı olarak araştırılmış ve üstün performans gösterdikleri ortaya konmuştur. Diğer yandan opsiyonel geçici İVK filtreleri de iyi tanımlanmış kısa süreli VTE riski ve antikoagülan tedavi için kontrendikasyonu bulunan hastalarda kullanım açısından cazip durumdadır. Ancak bu geçici filtrelerin çok yeni olmasından dolayı uzun dönem ve kalıcı kullanım performansları açısından çok az bilgi bulunmaktadır. Geçici filtrelerin ancak %50’lik bir kısmı tekrar çıkarılabilmektedir. Bu noktada hangi hastaya hangi filtre tipinin uygulanabileceği sorusu gündeme gelmektedir. Önemli görülen birçok sorunun cevaplanabilmesi için geçici filtrelerin irdelendiği daha çok sayıda prospektif ve randomize çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır.

Sık Sorulan Sorular

Vena kava filtrelerinin yerleştirilmesi genellikle minimal invaziv bir prosedürle gerçekleştirilir. İşlem, lokal anestezi altında, bir röntgen veya ultrason rehberliğinde yapılır. Bir kateter aracılığıyla, kasık veya boyundaki büyük bir damardan girilerek, filtre inferior vena kavaya yerleştirilir. Filtre, kan pıhtılarının akciğerlere ulaşmasını engellemek amacıyla tasarlanmıştır ve bu işlem genellikle kısa sürede tamamlanır, hasta çoğunlukla aynı gün taburcu olabilir.

Vena kava filtreleri, geçici veya kalıcı olarak iki şekilde bulunabilir. Geçici filtreler, belirli bir süre boyunca pıhtılaşma riskini azaltmak için kullanılır ve risk ortadan kalktığında cerrahi bir işlemle çıkarılır. Kalıcı filtreler ise, uzun vadeli koruma sağlamak için tasarlanmıştır ve genellikle çıkartılmaz. Hangi tip filtrenin kullanılacağı, hastanın sağlık durumu, pıhtılaşma riskinin seviyesi ve diğer tıbbi faktörler göz önünde bulundurularak doktor tarafından belirlenir.

Vena kava filtrelerinin yerleştirilmesi genellikle güvenli bir işlem olsa da, bazı riskler ve komplikasyonlar mevcuttur. Nadiren de olsa, filtre yerinden kayabilir, vena kavanın duvarına zarar verebilir veya tıkanıklığa neden olabilir. Ayrıca, enfeksiyon, kanama veya alerjik reaksiyon gibi komplikasyonlar da görülebilir. Uzun vadede, bazı hastalarda filtre etrafında yeni pıhtılar oluşabilir, bu yüzden hastalar düzenli takip ve kontrollerle izlenmelidir. Bu riskler, doktor tarafından hasta ile detaylı olarak tartışılmalı ve gerekli önlemler alınmalıdır.

shape
İLETİŞİM

Rahatsızlığınız var mı?
Bana Ulaşın

İLETİŞİM