O R H A N   R O D O P L U

Varis

  • Ana Sayfa
  • Diğer Damar Hastalıkları
  • Varis

Varis Nedir?

Varis, genellikle yüzeyde görünen, kıvrımlı ve genişlemiş damarlar olarak tanımlanır. Ancak varis, aslında daha derin bir sağlık sorununun belirtisidir. Esas neden, toplardamar yetmezliği, yani venöz yetmezliktir. Bu durum, toplardamarların kanı yeterince etkili bir şekilde kalbe geri taşıyamaması sonucu ortaya çıkar. Venöz yetmezlik, günlük yaşam kalitesini düşüren, ağrı, kramp, yanma, uyuşma, karıncalanma, rahatsızlık ve huzursuzluk gibi semptomlara neden olan önemli bir sağlık sorunudur. Ayrıca ayak ve bacaklarda ödem gibi şikayetlere de yol açabilir.

Varisin sebepleri arasında genetik faktörler önemli bir yer tutar. Yaklaşık %60-70 oranında genetik nedenlere bağlı olduğu bilinmektedir. Geri kalan %30-40 ise çevresel ve yaşam tarzı faktörlerine bağlıdır. Uzun süre ayakta durmak veya oturmak zorunda kalan meslek gruplarında, metabolik hastalıklara sahip bireylerde (hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi), obezite ve sedanter yaşam tarzı olan kişilerde varis gelişme riski daha yüksektir. Ayrıca, düzensiz beslenme, alkol ve sigara kullanımı gibi faktörler de toplardamar sağlığını olumsuz etkiler.

Varis Neden Oluşur? Kimlerde Görülür?

Varisler, genellikle venöz yetmezlik olarak bilinen bir durum sonucunda oluşur. Venöz yetmezlik, toplardamarların kanı yeterince etkili bir şekilde kalbe geri taşıyamaması durumudur. Bu, damarlarda kanın birikmesine ve damarların genişlemesine neden olur, bu da varislerin oluşumuna yol açar.

Varislerin oluşumu hem genetik hem de epigenetik faktörlere bağlıdır. Genetik faktörler, aile geçmişi gibi unsurlarla ilgiliyken, epigenetik faktörler yaşam tarzı ve çevresel etkenler gibi unsurları içerir. Araştırmalar, varislerin %60-70 oranında genetik, %30-40 oranında ise epigenetik faktörlerle ilişkili olduğunu göstermektedir.

Risk faktörleri arasında cinsiyet de önemli bir yer tutar. Kadınlarda, hormonlar ve hamilelik gibi etkenler nedeniyle varisler erkeklere göre daha sık görülür. Kadınlarda görülme oranı yaklaşık %50-55 iken, erkeklerde bu oran %45-50 civarındadır.

Mesleki faktörler de varislerin oluşumunda rol oynar. Uzun süre ayakta kalmak veya uzun süre oturarak çalışmak gibi durumlar, toplardamarlardaki kan akışını olumsuz etkileyebilir. Bu tür meslek grupları arasında varis görülme olasılığı daha yüksektir.

Ayrıca, obezite, hipertansiyon, diyabet ve hiperlipidemi gibi metabolik hastalıklar da varis oluşum riskini artırır. Düzensiz beslenme, alkol tüketimi, sigara kullanımı ve kilo dalgalanmaları gibi yaşam tarzı faktörleri de hem arter hem de ven sağlığını doğrudan etkiler.


Uyguladığımız Tedaviler

Skleroterapi: Bu yöntem, özellikle yüzeysel varisler için tercih edilir. Bir kimyasal çözelti olan sklerozan madde, doğrudan varisli damara enjekte edilerek damarın iç yüzeyinde tahribat yaratır. Bu tahribat sonucunda varisli damar zamanla fibroz doku haline gelir ve kan dolaşımından çıkar. Tedavi sonrası bir süre baskı çorabı kullanılması önerilir.

Lazer Tedavisi: Bu yöntemde, yoğun lazer ışığı, varisli damarlara odaklanarak bu damarları etkili bir şekilde yok eder. Lazer tedavisi, cilt üzerindeki küçük varisler için özellikle etkilidir ve genellikle minimal ağrı ve iyileşme süreci ile karakterizedir.

Radyofrekans Ablasyon: Yüksek frekanslı radyo dalgaları kullanılarak yapılan bu tedavi, lazer tedavisine benzer şekilde, varisli damarların iç yüzeyini ısıtarak onları kapatır. Bu yöntem, daha büyük varisli damarlar için uygundur ve genellikle lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

Cerrahi Yöntemler: İleri durumdaki varislerde uygulanan cerrahi yöntemler, varisli damarların çıkarılmasını veya bağlanmasını içerir. Bu teknikler arasında 'stripping' (damarın çıkarılması), 'ligasyon' (damarın bağlanması) gibi yöntemler bulunur. Cerrahi işlemler, genellikle daha ciddi varis vakalarında tercih edilir.

Endovenöz Lazer Ablasyon (EVLA): Bu modern tedavi yöntemi, lazer enerjisini doğrudan varisli damarın içine yönlendirerek etkili bir şekilde kapatılmasını sağlar. EVLA, minimal invaziv bir yöntemdir ve genelde hızlı iyileşme süreci ile sonuçlanır.


Diğer Tedavi Yöntemleri

Komplemanter ve Alternatif Tıp (CAM): Varis semptomlarını hafifletmek için destekleyici tedavi yöntemleri arasında masaj, akupunktur ve bitkisel tedaviler bulunmaktadır. Bu yöntemler, kan dolaşımını iyileştirerek ve bacaklardaki ağrı ve şişlik gibi semptomları azaltarak konvansiyonel tıp tedavilerine yardımcı olabilirler. Özellikle masaj, kan akışını artırarak damar sağlığını desteklerken, akupunktur vücuttaki enerji dengesini iyileştirmeye yardımcı olabilir. Bitkisel tedaviler ise doğal anti-inflamatuar etkileriyle bilinir.

Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Varis belirtilerini yönetmede etkili olan yaşam tarzı değişiklikleri kilo verme, düzenli egzersiz yapma, uzun süreler ayakta durmaktan kaçınma ve bacakları mümkün olduğunca yüksekte tutma gibi önlemleri içerir. Bu değişiklikler, venöz dönüşü artırarak ve kanın bacaklarda birikmesini azaltarak varis oluşumunu önlemeye yardımcı olabilir. Özellikle düzenli egzersiz, venöz sistem üzerindeki baskıyı azaltarak damar sağlığını korumada kritik bir rol oynar.

Önleyici Tedbirler: Varislerin oluşumunu önlemek veya mevcut varislerin durumunu kötüleşmesini engellemek için sıklıkla kompresyon çorapları önerilir. Bu çoraplar, özellikle ayakta uzun süre kalmak zorunda olan kişiler için yararlıdır çünkü bacaklardaki kan dolaşımını artırarak venöz basıncı azaltır. Kompresyon çorapları, bacaklardaki şişlik ve ağrıyı azaltmada da etkilidir ve genellikle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılır.


Bu tedavi ve önlemler, varis semptomlarını hafifletmek ve yaşam kalitesini artırmak için kapsamlı bir yaklaşım sunar. Her biri, hastaların spesifik ihtiyaçlarına uygun şekilde özelleştirilebilir ve etkin bir yönetim planının parçası olarak entegre edilebilir.

Sık Sorulan Sorular

Varis, genellikle bacaklarda görülen, genişlemiş ve bükümlü damarlardır. Bu durum, damar içindeki kanın geri kaçmasını engelleyen valflerin düzgün çalışmamasından kaynaklanır. Kanın damar içinde birikmesiyle damarlar genişler. Varislerin oluşumuna genetik faktörler, yaşam tarzı, hormonal değişiklikler, hamilelik ve uzun süre ayakta kalmak gibi nedenler katkıda bulunabilir.

Varislerin en belirgin belirtileri arasında bacaklarda ağrı, şişlik, kaşınma, cilt altında görülen mavi veya mor damarlar bulunur. Bacaklarda ağırlık hissi ve zamanla ciltte renk değişiklikleri veya ülserler oluşabilir. Bu belirtilerden herhangi birini yaşarsanız veya varislerin görünümü nedeniyle rahatsızlık duyuyorsanız, etkili tedavi seçenekleri hakkında bilgi almak ve daha ciddi komplikasyonları önlemek için bir sağlık uzmanına başvurmalısınız.

Varis tedavisi, varislerin şiddetine ve konumuna bağlı olarak değişir. Hafif varisler için yaşam tarzı değişiklikleri ve kompresyon çorapları yeterli olabilir. Daha ileri durumlar için skleroterapi, lazer tedavisi, radyofrekans ablazyonu ve cerrahi gibi yöntemler kullanılabilir. Her bir tedavi yöntemi, damarların küçültülmesi veya kapatılması üzerine çalışır, böylece kan akışı sağlıklı damarlara yönlendirilir ve semptomlar azaltılır. Bir damar cerrahı veya ilgili uzman, durumunuza en uygun tedavi yöntemini belirlemenize yardımcı olabilir.

shape
İLETİŞİM

Rahatsızlığınız var mı?
Bana Ulaşın

İLETİŞİM